Bilgisayarlarla ilgili efsaneler birer masal mı yoksa gerçeğin ta kendisi mi?



Ekleyen
robut
Güncelleme Zamanı
08.09.2009

Bilgisayar kullanım deneyimi çok eskilere dayanmayan kullanıcılar için bilgisayarlarla ilgili birçok bilinmezlik vardır. Bunlar "bilgisayar efsaneleri" olarak kategorilendirilebilir. Birçok farklı yerden, belki farklı biçimlerde duyduğunuz bilgisayar efsanelerinin aslını astarını öğrenmenin sırası geldi...

Bir bilgisayar sahibi olmak, inanılmaz ve şaşırtıcı bir deneyim olabilir. Günümüzde, her gün kullanmakta olduğumuz sıradan eşyalar haline gelen bu araçlar, dünyanın kapılarını size açıyor ve araçları kullanırken, sadece kullanıcının hayal gücü sizi sınırlayabiliyor.

Fakat her karmaşık araçta olduğu gibi bilgisayarlarda da, kullanıcıların büyük bir bölümü araçlarının nasıl çalıştığı hakkında pek bilgiye sahip değildir. İşte bu durum işler kötü gitmeye başladığında, bazı yanlış anlaşılmalara ve küçük panikleme durumlarına neden olabiliyor. Ayrıca bu durum, bilgisayar kullanımı ile alakalı bazı efsanelerin ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Bu makalede ise, bilgisayar kullanımı ile ilgili olan en bilindik efsanelerin bazıları inceleniyor. Ayrıca makalede bu efsanelerin, nasıl ve neden ortaya çıktıkları da araştırılıyor.

email Virus1. En bilinen bilgisayar efsanelerinin birçoğu, virüs programları ile ilgili olanlardır. Şimdiye kadar bilgisayar kullanıcılarının birçoğu, İnternet'te dolanan ve içlerinde, masum görünen e-postaların içinde oldukça tehlikeli virüslerin dolandığına dair bir sürü uyarı mesajı barındıran yüzlerce e-posta ile karşılaşmışlardır. Ortalama bir kullanıcı için bu tarzdaki tehditler, oldukça önemsiz sayılabilecek küçük tehditlerdir. Çünkü modern anti-virüs programlarının neredeyse tamamı, e-postalarla gelen tehditlerin birçoğunu büyük bir kolaylıkla bertaraf edebiliyor. Bilgisayarlarının özelliklerinden ve nasıl çalıştığından daha az haberdar olan kullanıcılar içinse virüsler, tanıdık olmayan her e-posta içinden fırlamaya hazır olan, İnternet'te dolaşan küçük ve kötü cinlerdir. Aslına bakmak gerekirse, virüslerin sabit diskiniz içindeki tüm verileri tamamen silebileceğine dair uyarı veren e-postalar, İnternet'in çıktığı ilk günlerden bu yana ortalıkta dolanıyorlar. Eğer tanıdığınız bir kişiden, etrafta bir virüs tehlikesi dolandığına dair arkadaşça bir uyarı e-postası alırsanız, bir adım geriye atıp bu bilginin gerçek olup olmadığını doğrulayın. "www.snopes.com" adresine giderek, bunun eski bir tema üzerine kurulmuş olan, yeni bir sürüm olup olmadığını kontrol edin. Hatta daha da iyisi, Symantec firmasından Norton ya da McAfee gibi, en büyük anti-virüs firmalarının sitelerini, bu tehlike hakkında kontrol edebilirsiniz. Büyük bir ihtimalle, bu yeni uyarının başka bir "Bilgisayarla ilgili şehir efsanesi" olduğunu göreceksiniz. Bu uyarıyı size yollayan arkadaşınıza, endişelenecek hiçbir şey olmadığını söyleyebilirsiniz. Ayrıca arkadaşınıza, anti-virüs programlarının en son güncellemelerini yapmasını tavsiye edebilirsiniz.




Energy Star2. Başka bir efsane de, bilgisayarınızı çalışır halde bırakmanın mı daha iyi, yoksa bırakmamanın mı daha iyi olduğu konusunda devam eden, ve bu sonsuz tartışmayı temel alan efsanedir. Burada biraz bilgi verelim. Yaklaşık 5 yıl kadar önce, bilgisayar donanımlarının sadece çok küçük bir bölümü, şu anda kullanılan modern bilgisayarların neredeyse hepsinde bulunan, "çevreci" özelliklere sahipti. Örneğin sabit diskler, yükseltme işlemi yapılırken içlerindeki bileşenlerin hasar görmemesi için, bir kenara alınıp orada güvenle saklanırlardı. Modern bilgisayar donanımları ise, oldukça sağlam bir yapıya sahipler ve kullanıcı hatası olsa bile, normal bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için tasarlanmış olan, birçok özelliği barındırıyorlar. Bunların arasında özellikle en yararlı olanları ise, "Enerji Yıldızı" ismiyle anılan enerji tasarrufu özellikleridir. Kullanıcılar bu özellikleri kullanarak, bilgisayarlarını kullanmadıkları zaman güç tasarrufu yapan "Uyku" moduna geçmesi için programlayabilirler. Ayrıca ihtiyaç duyduklarında bilgisayarları, saniyeler içinde tekrar kullanıma hazır hale gelebilir. Bundan birkaç yıl önce ise, soğuk bir bilgisayarın açılıp, tekrar kullanıma hazır hale gelebilmesi için, oldukça uzun sayılabilecek bir süre geçmesi gerekiyordu. Bundan dolayı da, bilgisayarı sürekli açık bırakmak gibi bir davranış biçimi ortaya çıktı. Günümüzde ise, "Uyku" modu kullanılmadan bir bilgisayarı 24/7 şeklinde açık bırakmanın tek nedeni, bilgisayarınız kullanılmıyorken işlemcinizin gücünü bazı zincirlere bağışlayan, BOINC gibi bazı programların kullanılması olabilir. BOINC programı; SETI@home, Climateprediction.net, Rosetta@home, World Community Grid (Dünya Toplum Sistemi) ve daha birçok farklı bilim projesi gibi, oldukça yararlı çalışmalar için, kullanılmadığı zamanlarda bilgisayarınızın gücünü bu çalışmalara bağışlayan bir programdır. Bilgisayar donanımları için, bilgisayarın sürekli açık bırakılmasının mı, yoksa işiniz bittikten sonra hemen kapatılmasının mı daha iyi olduğu konusundaki uzun süredir devam eden tartışma, artık geçerliliğini yitirmiştir. Artık bilgisayar sürücülerinin ve disklerinin, hatalar arasındaki başarılı kullanım süreleri o kadar yüksek seviyelere çıktı ki, bilgisayarınızın "Uyku" modunu verimli bir şekilde kullanırsanız, artık parçalar eskimeye ve bozulmaya başlamadan önce, size oldukça uzun bir bilgisayar kullanım süresi sunmaya başlıyor.




Sata Defrag3. Üçüncü ilginç efsanemiz, geçmişten günümüze kadar devam eden disk birleştirme işlemini konu alıyor. Birkaç yıl öncesine gittiğinizde eski sabit diskler, bilgisayar dosyaları ilk defa kullanıcının sabit diskine yazılırken, günümüzün modern SATA (Serial Advanced Technology Attachment / Seri Gelişmiş Teknoloji Eklentisi) teknolojisine sahip sabit diskleriyle karşılaştırıldığında, insanı çıldırtacak derecede yavaş bir işlem hızına sahiplerdi. Bu acı verici yavaşlıktan dolayı, dosyaların güzel bir şekilde sıralanması, yani disk birleştirme işleminin uygulanması, sabit diskin hızında önemli sayılabilecek derece de artışlar sağlıyordu. Fakat artık daha hızlı sabit disklerin üretilmeye başlanması ve daha gelişmiş işletim sistemlerinin kullanılmasından dolayı, sabit disklerinize disk birleştirme işleminin yapılması gerekliliğini oldukça düşürdü. Her zaman düzenli olmayı sevenler ya da bilgisayarını tam performansla kullanmak isteyen kişiler, oldukça ayrıntılı ve iyi bir şekilde ayarlanmış olan bilgisayarlarından, sadece küçücük bir performansı artışını bile almak isteyebilir ve bundan dolayı da, birkaç ayda bir disk birleştirme işlemini yapabilir. Fakat kullanıcıların oldukça büyük bir bölümü, eğer disk birleştirme işlemini senede 5 kereden daha fazla yaparlarsa, fark edilebilecek düzeyde hiçbir performans artışı yaşamazlar.




Statik Elektrik4. En son olarak ise, elektronik aletler için şimdiye kadar görülmüş, en gizemli tehlikeyi inceleyelim. Bu tehlike, statik elektrik tehlikesidir. Birçok teknik elemanın başından, uzun tüylü bir halı üzerinde bulunan, arızalı bir bilgisayarla ilgilenirken, şöyle hafifçe bir titreme deneyimi geçmiştir. Her ne kadar statik elektriğin bilgisayarlara zarar vereceğine dair efsaneler olsa da, statik elektriğin tek başına bilgisayarınıza hasar verebilmek için çok az bir gücü vardır. Fakat bilgisayarın içinde bulunan diğer bileşenler, tamamen ayrı bir konudur. Eğer düşük nem oranlarına sahip bir yerde yaşıyorsanız ya da bilgisayarınız, çok uzun yünlü halılarla kaplı bir odada bulunuyorsa, elektronik aletlerle uğraşmadan önce küçük bir önlem almak iyi olabilir. Herhangi bir lamba düğmesinin dış yüzeyinde bulunan vidalardan birisine dokunduğunuzda, bu vücudunuzda birikmiş olan tüm statik enerjinin boşalmasını sağlayacaktır. Eğer elektronik aletlerle uğraşıyorsanız, bu işlemi uygulamak iyi fikir olabilir. Fakat bu işlemi kesinlikle uygulamalısınız gibi bir zorunluluk yoktur. Fakat yine de biriken statik elektriğin, eğer yük miktarı yeterli oranda ise, bilgisayarınızın içinde bulunan bileşenlere zarar verebileceğini unutmamalısınız. İnsanlar, 3.000 voltluk bir yükten daha düşük değerdeki yükleri hissedemezler. Fakat bunun yanında, sadece birkaç yüz volt değerindeki bir yük, normal bir bilgisayar işlemcisine hasar verebilir. Bundan dolayı, önleminizi almak en iyi seçenektir. Herhangi bir bilgisayar parçası satan elektronik mağazasında, çok uygun fiyatlara topraklama kabloları bulabilirsiniz. Bilgisayarınızın kasasının içinde yapacağınız herhangi bir değişiklik esnasında bu kabloyu kullanarak, bilgisayarda biriken statik enerjiyi boşaltabilirsiniz. Ayrıca, bu işlemleri uygularken, bilgisayarınızın kablolarını tamamen fişten çekmeniz, gerçekten yapılması gereken önemli işlemlerden birisidir. Diğer elektronik aletlerin birçoğu için, sıradan bir hafif statik elektrik yükü, onlara önemli bir hasar verecek kadar güçlü değildir. Fakat uzun yünlü bir halı bulunan odanızda, çoraplarınızı yere sürte sürte yürüdükten hemen sonra, oldukça pahalı olan MP3 çalarınızı elinize almak istemeyebilirsiniz.




Yukarıda anlatılan bu efsaneler, en yaygın olarak bilinen bilgisayar efsanelerinden bazılarıdır. Her türlü konuda olduğu gibi, bu efsanelerin de zamanla yenileri türeyecektir ve eski olanları da, yeni çarpıtmalarla devam edecektir. Size pek mantıklı gelmeyen bir şey ile karşılaştığınızda, önce bir arkanıza yaslanıp, bu konuyu dikkatlice düşünmek her zaman daha iyidir. Daha da önemlisi, eğer bir efsanede küçücük bir gerçeklik payı varsa bile, bu efsaneler asıl kaçınılması gereken tehlikelerdir. Aynı zamanda bu efsaneler, orijinal detayların kaybolmasından sonra bile, diğer uydurma efsanelerin bu kadar uzun süreler devam etmesine neden olan efsanelerdir.